9 Mayıs 2013 Perşembe

TESLA

                                                        TESLA  KİMDİ?

Bugün her hangi bir elektrik mühendisligi ögrencisine Tesla hakkında bir şey sorarsanız, sanırız boş bakışlarla sizebakacaktır. Ya da karşı soruyla karşılaşırsınız, Tesla kimdi ?;Kabahat kimin? Egitimçilerimizin Altarnatif akım çagımızın kurucusunu tamamen unutmuş olmaları mantıksız görünmektedir.
NİKOLA TESLA ,şimdiki Yugoslavyada,Smiljana köyünde,9 Temmuz 1856` da dogdu. Bir hiçken bilim dünyasının en üst noktasına yükseldi. 32yaşında önemli keşifleri ile milyoner oldu, daha sonra karanlığa kaybolup beş parasız öldü.
Babası papazdı. Hiçbir zaman okuyup yazamamasınına rağmen, annesi halk arasında pratik ev aletleri mucidi olarak bilinirdi. Ona göre Tesla, yaratıcı dahi olmaya adaydı.Papaz olmasına için babasının zorlamasına karşı çıkarak ,genç Tesla mühendislik mesleğinde ısraretti. Annesi de onu destekledi ,Fizik ve Matematikte bilğisini arttırırken Graz`daki Politeknik okuluna girdi ve Prag Üniversitesinde eğitimine devam etti. Yabancı teknik eserleri okuyabilmek için,orada yabancı dil kursuna devam etti. Anadili olan Sırpça ve ailece bildikleri Almancaya ek olarak İngilizce, Fransızca ve İtalyancayı da öğrendi.
Pragdaki tahsilini 1880 `de bitirdikten sonra, Budapeşte de lisans üstü yaparken ,profesörüyle alternatif akımın özelliklerini tartıştı. Sonra Paris telefon şirketinde çalımaya başladı. Burada doğru akım motorları ve dinamolar konusunda geniş ve önemli tecrübeler edindi. Oradayken çalıştırdığı döner makinaları korumak için regüle edici kontrol cihazları icat etti.


                                                        EDİSON MU  ? TESLA MI?

Tesla ‘nın aradığı ve şans kolayca eline geçmedi. O zamanlar New York’da,Pearl caddesindeki ilk labaratuarında akkor lambası için Pazar aramakla meşgul olan Edıson’a rastladığı zaman Tesla, gençlik heycanıyla, kendisin bulduğu alternatif akım sisteminin açıklamasını yaptı. Bu düşünceyi derhal ve tamamen kestrip atan o büyük adam, ‘‘sen teori üzerinde vaktini harcıyorsun’’ dedi.
Bir yıl boyunca, uzun boylu , zayıf Yugoslav , bu yabancı ülkede açlıktan korunmak için mücadele etti. Gün geldi, çukur kazarak geçimini sağladı. Fakat birlikte çalışyığı çukur kazıcı, Western Unıon’un ustası’yemek saatlerinde Tesla’nın ilgilendiği yeni elektrik sistemlerinin hayali tariflerini dinleyerek, bu konu üzerinde bir plan yaptı. Tesla’yı A. K. Brown adlı firmanın sahibiyle tanıştırdı. Tesla nın parlak planlarıyla büyülenerek , Brown ve bir ortağı büyük bir atılım yapmaya karar verdiler. Ortaya belirli bir miktarda para koydular ve bu parayla tesla ( şimdiki batı Brodway ) güney beşinci cadde 33-35 No’da bir deney labaratuarı kurdu. Orada Tesla jenaratör, transformatörler,transmisyon( iletim ) hattı,motorlar ve ışıklar gibi tasarladığı sistemlerin tümünün planlarını hazırladı bunlardan usanmadan çalıştı, her detay için planlar silinmez biçimde zihnine kazınmıştı. Hatta iki ve üç fazlı sistemleri de tasarladı.
Cornell Üniversitesinden Profesör W.A. Anthony yeni AA sistemini sınadı ve de Tesla’nın senkron motorunu en iyi DA motoruna eşit yeterlilikte olduğunu açıkladı.

O zaman Tesla bütün kısımlara sahip bir tek patent altında sistemini tescil ettirmek istedi. Patent bürosu her önemli fikir için ayrı bir dilekçeyle başvurulmasında ısrar etti. Tesla 1887’nin kasım ve aralığında dilekçesini verdi, ve daha sonraki altı ayda yedi tane ABD patentlerini aldı. 1888 Nisanın da çok fazlı de içeren dört ayrı patent için baş vurdu. Bunlar da hızla, bekletilmeden verildi. Yılın sonuna kadar 18 patent daha aldı. Bunları, çeşitli Europa patentleri izledi bu kadar hızla dağıtılan bu patent çığının, eşi görülmemişti. Fakat fikirler ilginçti. O kadar ki, bir gelişme ve tahmin yoktu. Bu yüzden patentler tek bir tartışma bile yaplmadan verildi.
Bu sırada Tesla, New York da AIEE (şimdiki IEEE ) nin bir toplantısında çok gösterişli bir konferans verip, tek ve çok fazlı AA sistemlerinin gösterisini yaptı. Dünya mühendisleri, muazzam geliş menin kapısını açarak, telle yapılan elektirik enerjisi iletimindeki sınırlamaların sınırlamaların giderilmiş oldunu gördüler.
Fakat, kim bu tümüyle daha iyi olan, sistemi uygulayacaktı? Dogal olarak, kurulan Edison-General Electric kuruluşu degil, Aksi halde kendi tüm yatırımlarının eskimiş olduğunu kabul edeceklerdi.
İşte tan o sıra da George Weslinghouse, Tesla nın labaratuarına gitti ve Tesla ile tanıştı. Tanıştıkları sırada Tesla 32, Westinghouse 42 yaşındaydı. Her ikiside yetenekliydi, başarılı birer mühenndis ve elektriğin hayranı idi. Westinghouse, Teslanın açıklamasını dinledi, gösterisini izledi ve hemen karar verdi.
Westinghouse ‘’ alternatif akım patentlerin için bir milyon dolar nakit ve ayrıca satış payı vereceğim ‘’ diyerek teklifini yaptı.
Tesla heycanla’’satış payını beygir gücü başına bir dolar yap, anlaştık ‘’diye cevap verdi.
İki adam bu kadar kolayca, tarihi anlaşmayı yapıp el sıkıştılar.
Tesla amacına erişmişti. Fakat fikirlerine inanıp kendisine destek veren insanları unutacak biri değildi, ve derhal labaratuarına paraca destek veren Brown ve ortagına bir milyon dolarlık çekini gönderdi. Daha sonra Weshinghouse’ın ardındakiler, onu, Tesla’yla yaptığı anlaşmanın beygir gücü başına bir dolarlık kısmından vazgeçirmeye çalıştılar buna rağmen ilişkileri hızla gelişti. Fakat Tesla’nın ömrünün geri kalan kısmında geçimini ve araştırmalarını destekleyecek olan satış payından feragat etti.
Ülke çapındaki Westinghouse yaptırımlarının başarısı, gelişen elektrik endüstrisinde rakip durumunu korumak için General electric, Westinghouse bir lisans almak zorunda kaldı.
İyi bir ücretle tartışılan lisans, Tesla için bir şerefti. Tartışmada Tesla, açıkça alternatif akımın ümitsizligi ve denemelerin ise zaman kaybı konusundaki, Edisononun ilk sözlerini hattırladı.

                                                GARİP KİŞİLİK

Tesla’nın doğal davranışı aristokrat gibiydi.zamanın geçişiyle ve kaynakların tükenmesiyle,asil bir fakirliğin içine gömüldü.Eniyi otellerde yaşamaya devam ederken,kredisi tükenecek ve başka yerler arayacaktı.En sonunda New York’a taşınarak sorunlarını çözümledi.kendilerine milyonlar kazandırdığı bazı kuruluşlar,yaşlanan dahiye bakmaları konusunda yeni otel idaresiyla anlaştılar.Bir gün bir tren istasyonunda kendisisni gören bir dostu,karışıklığın ortasında onun yanlızlığını bozarak,”iyi akşamlar,Dr Tesla.Tren mi bekliyorsunuz?”demiş.O’nun yumuşak ifadeli cevabı unutulmazdı”Hayır,buraya düşmeye geldim.”
Tesla yemeğe başlamadan önce,tüm gümüş,porselen ve cam eşyanın ayrı ayrı peçetelerle silinmesinde ısrar ederdi.Sağlık konusundaki bu görünüşe karşılık,hizmetçi Tesla’nın odasını bir”cehennemi karışıklık”olarak tarif ederdi.Şikayet ettiği Tesla’nın düzensizliği değil,güvercinleriydi.Onları,parka gidip yemliyemediği zaman,içeriye girip çıkabilmeleri amacıyla pencereyi açık bırakır ve onları odanın içinde beslerdi.
Dünya’daki herhangi bir kimseyle ücretsiz olarak konuşabilmesi için,yatağının başındaki altın kaplamalı telefon,en sevdiği gri benekli beyaz güvercin tüneği idi.”O öldüğü zaman bende öleceğim”derdi Tesla.
Ve 1943 ocağında,bir gün en sevdiği güvercin onu son kez ziyaret etti.Tesla bitkin ve üzgün olarak”o ölüyor.Gözlerinin ışığında mesajını aldım”diye inledi.
Uzun zamandır Tesla’nın kapısının kulpunda asılı bulunan “rahatsız etmeyin”levhasını gören bir hizmetçi,durumu araştırmak ve anlamak için anahtarını kilide sokup içeri girdi.Tesla 87 yıllık narin çerçevesini yatağından sükunet içerisinde terk edip aslına dönmüştü.Hizmetçi mırıldanan güvercinleri yemledi,ve onları yumuşak hareketlerle dışarıya kovup pencereyi kapadı.Gariptir ki,hizmetçinin dediğine göre Tesla’nın sözüne ettiği o beyaz güvercin diğerlerinin arasında yoktu.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...