Fütürizm gelecek ile ilgili analizler yapıp zaman
içerisinde nelerin değişeceği üzerine fikir yoran bir akımdır. Bu akıma
verilebilecek en iyi örneklerden biri bilim kurgu filmleridir; çünkü bu filmler
genellikle gelecekte ne olacak üzerine kurgulanmaktadır. Ancak bu akım sadece filmlerle sınırlı
kalmayıp bu konular üzerine zaman harcayan birçok kişi ve kurum bulunmaktadır. Bu yazımızda gelecekte hayatımıza gireceği düşünülen 10 önemli tahmin üzerine yöneleceğiz.
10.
Hacimsiz Zeka
Teknoloji geliştikçe başlangıçta bir odayı kaplayan bilgisayarların hacimleri artık cebimize girecek kadar
küçüldü. Bilgisayar firmaları her geçen gün daha az
hacimle daha çok iş yapacak bilgisayarların üretimi için araştırma geliştirme faaliyetleri yapmaktadırlar. Bu
bağlamda fütürist Brian David Johnson ilerleyen dönemlerde bilgisayarların neredeyse hacimsiz denecek kadar küçük
olacağını düşünmektedir. Geçmişten geleceğe bir oda büyüklüğünden avuç içine
kadar azalan bilgisayar
hacimleri, gelecekte muhtemelen gözle görülmeyen
mikroçipler olacak gibi görünüyor. Mikro çip seviyesine kadar düşen bilgisayarlarda günümüzde kullanılan çipler yerine
atomik transistörlerin kullanılacağı ve bunları geliştirmenin çok kısa zaman aralıklarında olamayacağından birçok
kişi Moore yasası olarak bilinen işlemcilerin her sene bir öncekine göre iki
kat daha hızlanacağı prensibinin de böylelikle sona ereceğini tahmin etmektedir.
9.
Uzay Hakkında Daha Fazla Bilgi ve Yolculuklar
Yirmibirinci
yüzyıl başlarında artarak gelişimini sürdüren uzay araştırmaları maliyetinin çok fazla olması dolayısı ile dönem dönem sekteye uğramıştır. 2017 yılında tarihin en güçlü roketinin ve sonrasında 4
astronotun uzaya gönderilecek olması, uzay araştırmaları konusuna büyük bir ivme kazandıracaktır. İçinde
bulunduğumuz yüzyıl her ne kadar ekonomik açıdan gelgitler yaşasa da, birçok
firma ticari olarak sıradan kişiler için uzay turu fikrini düşünmekte ve buna
ilişkin birkaç örnek bulunmaktadır. Gelecekte bu tarz turların çok fazla yapılacağı
düşünülmekte olsa da o dönem için bile bir hayli pahalı
olabileceğini düşünmek sanırım çok yanlış olmayacaktır.
Şüphesiz
hepimiz karşımızdaki kişilerin aklından neler geçtiğini bilmek isteriz. Bu konu
her ne kadar bize imkânsızmış gibi gelse de son birkaç yıldır bazı bilim
adamları makineler yardımı ile insanların zihnini okumaya imkân verecek yollar
bulmayı başarmışlardır. Bu gelişmeler ışığında gelecekte bilimin ve makinaların
insanların düşüncelerini alabilecek kapasiteye gelebileceği düşünülmektedir. Bu
konu belki ilk okunduğunda çok basitmiş gibi görünebilse de, düşünülen
gelişmelerin oluşması halinde gelecekteki nesillerin şimdiki kadar özgür
olamayacağı kesindir. Çünkü kişilerin zihnini okumanın sonraki adımı
yönlendirmedir. Örneğin kişinin ne yiyip ne içmek istediğini, ne giyip nereye
gitmek istediğini bu yolla değiştirebilirsiniz. Tabi bu verdiğimiz örneğin en
masumane uygulamalardan biri olabileceği düşünüldüğünde bu konudaki
gelişmelerin ürkütücü olabileceğini belirtmek gerekir.
7.
Yığın Veri
Şu an
için bilimin sınırları her ne kadar zihnimizi okumaya izin vermese de, bize ait
olan verilere ulaşma konusunda hiçbir problem yaşanmamaktadır. Özellikle
pazarlama alanında olduğu gibi diğer birçok alanda da kullanıcı profili, tercih
şartları, alışkanlıklar ve ilişkiler gibi sayısız parametre gün geçtikçe
artmaktadır. Ancak asıl sorunlardan biri bu kadar fazla olan veri yığınının
düzgün bir şekilde analizlenmesi ve yorumlanmasıdır. Bu nedenle birçok uzman
gelecekte kişilerin tercihlerinin otomatik olarak saptanacağı sistemler üzerine
yoğunlaşmaktadır. Özellikle internet mecrasında kişinin okudukları ve aradığı
kelimeler optimize edilerek, okuyacağı haberler, satın alma potansiyeline sahip
ürünler ve bunun gibi günlük hayatta gerçekleştirdiği birçok faaliyet için
seçenekler önüne çıkarak kişiyi yönlendireceği düşünülmektedir. Veriler,
makinalar ve algoritma böylelikle bir araya geldiğinde ve hayatın içine
girdiğinde kişinin bağımsız olarak karar verme yetisini etkileyeceği de su
götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkacaktır.
6.
Kuantum Kontrol
Kuantum
kontrol fizik biliminden türettiği teknolojiyi bilgisayar uygulamalarında
hayata geçirmeye çalışır. Kuantum elektrodinamiği (KED) madde ve ışık
arasındaki bağlantıyı açıklamaktadır ve bu ilişkinin bilgisayar çiplerinin deve
sistemlerinde nasıl uygulanabileceği araştırılmaktadır. Yazımızda da belirtmiş
olduğumuz mikroçip boyutundaki bilgisayarlar hayata girdiğinde kuantum
kontrolünün de onu takip edeceği düşünülmektedir. Örneğin sese duyarlı kuantum
titremeleri olan fononlar çip düzeyinde devreleri harekete geçirebileceklerdir.
Bunun anlamı zihin veya ses kontrollü bilgisayarların veya robotların hayata
girecek olmasıdır.
5.
Gençlerin Teknoloji Harekatı
Günümüzde
gençler daha önce hiç olmadığı kadar teknolojik açıdan belirli bir bilgi
birikimine ve bu konularda koordineli çalışma altyapısına sahiptirler. Bu
konuda ivmelenmelerini sağlayan en önemli gelişme şüphesiz internetin tüm
dünyada hızla yayılmış olmasıdır. Bunun yanında ekonomik darboğazların baş
gösterdiği günümüzde gençler işsizliklerle yüzleşirken içlerindeki isyanı
ellerinde bulunan boş zamanlar ve teknolojinin fırsatları ile birleştirdiğinde
fiziksel olarak yapabileceklerinden çok daha fazlasını bilgisayar üzerinden
yapmaya başlamışlardır. Gelecekte teknolojinin de gelişme kaydetmesine paralel
olarak gençlerin de sanal savaşlar konusunda şimdikinden çok daha tehlikeli bir
güce kavuşacakları kaçınılmazdır.
4.
Nanoteknoloji
Nano
düzeyindeki teknoloji yani nanoteknoloji birçok uygulamasında beklenenin
ötesinde bir doğruluk sağlamaktadır. Nano boyutunu gözümüzde daha iyi
canlandırmak için bir sayfa yaprağını örnek olarak kullanabiliriz. Ortalama bir
defter yaprağı 100000 nanometre kalınlığındadır. Henüz yaşamımıza son yıllarda
gelmeye başlayan nanoteknoloji gelişimini çok hızlı bir şekilde sağlamaktadır.
Bugün mühendislik, medikal aparatlar, görüntüleme sistemlerinde, bilgisayar
teknolojilerinde ve bunun gibi yüzlerce alanda uygulamaları bulunmaktadır.
Özellikle medikal alandaki uygulamaları etkileyici bir şekilde ilerlemektedir.
İnsan vücudundaki hastalıkların büyük bir bölümü hücresel düzeyde olduğundan
dolayı nanoteknolojik ilaçlar bu hastalıkların tedavisi için çok daha etkili
olmaktadır. Gelecekte özellikle kanser gibi günümüzde tedavisi çok etkili
olmayan hastalıkların bu teknoloji ile çözüleceği düşünülmektedir.
3.
Evrensel Çeviriciler
Sosyal bir birey olan insanın en büyük
ihtiyaçlarından biri çevresi ile etkileşim halinde olmaktadır. Etkileşimin en
önemli unsuru olan iletişim günlük hayatta her an ihtiyacını hissettiğimiz
yegane yeteneklerimizdendir. Bununla birlikte küreselleşen dünyada büyüyen
firmaların sürekli yeni Pazar arayışlarına girmesi sonucu çok uluslu şirketlere
dönüşmesine olanak veren en önemli parametre iletişimdir. İşte bu nedenle
gelecekte dünyada tek bir dilin egemen olacağı düşünülse de her toplumun
anatomik ağız yapısı buna engel teşkil etmektedir. Ancak teknoloji işin içine
girdiğinde bütün duvarlar yıkılabilir. Çoğumuzun bilgisayarında var olan
tercüme edici programlar her ne kadar ihtiyacı tam olarak karşılayacak kalite
ve hızda olmasa da lider bilgisayar firmaları ve bazı askeri kuruluşlar bu konu
üzerine yoğun çaba sarf etmektedir ve gelecekte spontane çeviri yapacak çip
benzeri oluşumlar bizleri beklemektedir.
2.
Avatarlar, Suretler, Robotlar
Bilimin
geleceğine yön veren tek parametre hayal etme ve bu hayalin arkasından yürüyecek
donanıma sahip kişileri ortaya çıkarabilmektedir. Bazılarımız hayallerimizi
ölene dek bir sır gibi içimizde saklarken, bazılarımız da bunları milyonlarla
paylaşmayı tercih ederler. Bunun en büyük örneği olan bilim kurgu filmleri
insanların aklında yer etmekte ve bunları bir hayal olarak benimseyen kişileri
arkasından sürüklemektedir. Çoğumuz Terminatör, Suretler veya Avatar gibi bilim
kurgu filmlerini izlemişizdir. Birçoğunun ortak özelliği kişilerin kontrol
edebildiği robotik sistemlerin hayata geçişidir. Bugün dahi birçok robotik
sistem hayatımızın birçok alanına girmiş bulunsa da hiçbirisi küçükken
izlediğimiz filmlerdeki kıvama gelmemiştir. Ancak bu hayali gerçekleştirecek
yığınla bilim adamı gelecekte bunlarla karşılaşacağımızın en büyük kanıtıdır.
1.
Genetik Mucizesi
Belki de
bilim dünyasının ahlaki açıdan en tartışmalı konusu genetik ve uygulama
alanlarıdır. Çünkü genetik üzerine yapılan çalışmaların derinleşmesi ile
gelecekte insanların dahi sipariş üzerine doğrulması için herhangi bir engel kalmayacaktır.
Genetik bilimi nasıl ki her biri aynı boyutta mısır, zararlılara karşı
dayanıklı domates vb. ürünler yetiştirilmesine olanak veriyorsa gelecekte de
istenilen boyda, istenilen kas yapısında, istenilen yetenekte, istenilen renkte
insanların anne karnında genetiği ile oynanarak dünyaya getirilmesine olanak
verecektir. Bu konuyu işleyen Gattaga gibi filmlerin yanında Cesur Yeni Dünya
gibi sayısız bilim kurgu romanı bulunmaktadır. Burada sorulması gereken en
önemli soru da ne kadarına izin verilmesi gerektiği olacaktır.
Kaynakça:
electronics.howstuffworks.com
electronics.howstuffworks.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder