1 Ocak 2014 Çarşamba

“Bilim 21. Yüzyılı Nasıl Değişitirecek” Prof. Michio Kaku



Prof. Kaku, “Bugün nasıl elektrik her yerdeyse, gelecekte de akıl her yerde olacak. Eğer genetik onarım mekanizmalarını kullanırsak, eskiyen hücreleri tamir edebiliriz” diyor.



 “Bundan 100 sene öncesini düşünün. Büyük büyükbabalarımızın ortalama yaşam süresi 49 yıldı. Onlar için en uzun mesafeli iletişim yolu, balkondan bağırmaktı. Atlı arabalarla yolculuk yaparlardı. Eğer bu insanlar bugün bizi cep telefonları ile konuşurken, Facebook’ta yazışırken veya uçağa binerken görseler, büyücü olduğumuzu düşünürlerdi.” Bu sözler, dünyaca ünlü ABD’li fizikçi ve fütürist Prof. Michio Kaku’ya ait. Princeton İleri Araştırmalar Enstitüsü ziyaretçi profesörü ve Amerikan Fizik Topluluğu Kurulu üyesi Prof. Dr. Michio Kaku, geçtiğimiz günlerde Koç Üniversitesi’nde düzenlenen “Bilim 21. Yüzyılı Nasıl Değişitirecek” başlıklı konferans için İstanbul’daydı. ABD’ye göç etmiş Japon bir aileden gelen Kaku’nun rol modeli, Albert Einstein olmuş. “Bilim bizi özgür kılar” diyen Kaku, ekonomik refahın iki temel unsurunun bilim ve eğitim olduğunu söylüyor. Prof. Kaku, dünyanın önde gelen 300 bilim adamı ile konuşmuş. Tüm bu bilgilere, kendi fizik deneyimini de ekleyip, 2100 yılı için bir vizyon oluşturmuş. Bu vizyona göre, zaman içinde yolculuk, hafıza kaydı; beynin yedeklenmesi; rüya paylaşımı teorik olarak mümkün. Hatta sonsuz yaşam bile, fizik kurallarına aykırı değil.
TÜRKİYE ÖN PLANDA OLACAK


Prof. Kaku, Türkiye gibi ülkelerin, yarının şekillenmesinde ön planda olacağını söylüyor. Gelişmiş ülkelerde, altyapıdan teknolojiye bir çok alanda eski sistemlerin mevcut olduğunu söyleyen Prof. Kaku, gelişen ülkelerde ise tüm sistemin yeni ve dijital olduğuna dikkat çekiyor. Kaku, şu yorumları yapıyor: “Türkiye herşeyi ileri teknoloji ile inşaa ediyor. Batı ülkelerinin gelişimi nesiller sürdü. Oysa Çin, tek bir nesilde gelişimini gerçekleştirdi. İnternet sayesinde, teknoloji transferi hızlı bir şekilde gerçekleşebiliyor. Bu da, gelişen ekonomilere, öne geçmek için inanılmaz zaman kazandırıyor. Türkiye’nin bir diğer gücü de teknolojiyi iyi kullanan genç nüfusa sahip olması.”
ELEKTRİK GİBİ  HERDE YER AKIL OLACAK
“2100 yılının en önemli gelişmesi, her zaman her yerde olabilme özelliği olacak. Bugün nasıl elektrik her yerdeyse, gelecekte de akıl her yerde olacak. Bugün duvarlarda, zeminde, tavanda elektrik var. Gelecekte, akıl etrafımızda gördüğümüz her bir nesnede olacak. Nesneler akıllı olacak. Zaten bugün birçoğu bu durumda. Çocuklarımıza, sadece konuşarak veya düşünerek, nesneleri nasıl harekete geçirebileceklerini öğreteceğiz. Çocuklarımız herşeyin canlı olduğuna inanacak.”
TRAFİK KAZASI KAVRAMI HAYATIMIZDAN ÇIKACAK
“Sabah uyandığımızda, kontakt lenslerimizi takıp, dünyada neler olup bittiğini öğrenebileceğiz. Sinemadan, habere, sanal gerçeklikten, karşınızda duran insanın biyografisine kadar, ihtiyacımız olan her türlü bilgi, internete bağlı olan bu lenslerde mevcut olacak. Örneğin biri sizinle Çince konuşurken, kontakt lensleriniz bunu sizin anladığınız dile çevirecek. Sadece düşünerek, otomobilinizi çağıracaksınız. Otomobil gitmek istediğiniz yere, kendi kendine gidecek. Kendi kendine hareket edebilecek araçlarla trafiğin tıkanması ve trafik kazası gibi kavramlar da hayatımızdan tamamen çıkacak.”

ORGAN YETMEZLİĞİ YAŞANMAYACAK
“Tıp dünyası son derece hızlı bir şekilde gelişiyor. Tıbbın doğası hayat kurtarmaktan çok, mükemmelliyetçiliğe kayacak. Biz kendi gen yapımızı yeniden düzenleyebileceğiz. Her birey kendine ait genetik kodunu barındıran CD’ye, çok uygun bir ücret karşılığında erişebilecek. Molekül büyüklüğündeki nano-parçacıklar kanserli hücreleri saptayarak yok edebilecek. Kök hücre alanındaki gelişmeler sayesinde her organ yeniden üretilecek; organ yetmezliği yaşanmayacak. Örneğin tuvaletinizdeki bilgisayar gücü, günümüz üniversite hastanelerinin bilgisayar gücünden daha fazla olacak. Tuvaletinizde bir “DNA çipi” olacak. Bu çip, tüm enzimleri, proteinleri ve genleri analiz edecek. Bu sayede, tümör gelişmeden önce kanserle mücadele edebileceğiz. Diğer hastalıkları da erken dönemde teşhis edebileceğiz.”“
ROBOTLARIN  YAPAMADIĞI MESLEKLER REVAÇTA OLACAK
“İleri teknoloji çağından sonra önümüzdeki dönemde devrimsel buluşlar telekomünikasyon ve bilgisayar teknolojileri, biyoteknoloji, yapay zeka, nanoteknoloji ve kuantum alanlarında olacak. Gündelik hayatımıza robo-avukat, roboprofesör, robo-doktor kavramları girecek. Ama hala gerçek anlamda düşünebilen robotlardan bahsetmek için çok erken. Dolayısıyla robotlar tarafından gerçekleştirilemeyecek meslekler çok daha revaçta olacak.”
MEDENİYETLERİ, ENERJİ KULLANIMI BELİRLER
“Biz fizikçiler medeniyetleri enerji kullanımı doğrultusunda sıralarız. 1. Tip gezegensel medeniyet, dünya üzerindeki kullanılabilir tüm enerjiyi kullanır. 100 yıl içinde, 1. tip medeniyet olacağız. Henüz yolumuz var. Hava durumunu kontrol edebileceğiz. Depremleri, volkanları kontrol edebileceğiz. Dünyaya ait olan herşeyi kontrol edebileceğiz. 2. tip, Yıldızsal medeniyet. Star Trek gibi, yıldızları kontrol edebileceğiz. Üçüncü tip ise, tüm galaksiyi kontrol edebileceğimiz bir medeniyet. Biz şu an geçiş dönemindeyiz. Enerjimizi hala ölü bitkilerden, petrol ve kömürden sağlıyoruz. Gezegene ait iki dil olacak. Bunlar İngilizce ve Mandarin. Örneğin futbol, bir gezegen sporu. Avrupa Birliği, eğer ayaklarını yere sağlam basmayı başarırsa, gezegen ekonomisinin başlangıcı.”
HATALAR  YÜZÜNDEN ÖLÜYORUZ
“Sonsuz yaşam fizik kurallarına aykırı değil. Sonuçta, tek bir nedenden dolayı ölüyoruz: “Hata”. Ne kadar uzun yaşarsak, vücutlarımız genleri okurken o kadar çok hata yapıyor. Yani hücrelerimiz tembelleşiyor. Vucüt, çalışması gerektiği gibi çalışmadığından, cildimiz yaşlanıyor. Organlar işlevini kaybediyor ve ölüyoruz. Tüm bu hataları düzelten genleri biliyoruz. Eğer genetik onarım mekanizmalarını kullanırsak, eskiyen hücreleri tamir ederiz ve onlar da çalışmaya devam ederler. Böylece prensipte, ölümsüzlüğe ulaşmış oluruz. Şu anda kök hücreden organ elde edilebiliyor.”
Hepimiz bilim insanı doğarız, okula başlayınca bu yok olur
- Hepimiz bilim insanı olarak doğarız. Neden güneş var? Neden buradayız? gibi sorular sorar, herşeyi merak ederiz. Taa ki okula başlayana kadar.
- Sanayi devrimlerinin temelinde bilimin icatları vardır. Buharlı makina, elektrik gibi. Ekonomik refahın iki anahtarı var: Eğitim ve bilim.
- Beyin, bilgisayar değildir. Programlardan oluşmaz. Beyin sürekli öğrenen bir makinedir. Oysa bir laptop, öğrenemez.
- Teknolojik gelişmelerin en büyük kazananı demokrasi oldu. En büyük kaybedeni ise diktatörlük.
- ABD eğitim sistemi, dünyanın en kötü eğitim sistemlerinden birisi. Oysa ABD, inovasyonda dünya birincisi. Silikon Vadisi ABD’de. Tüm bunların tek açıklaması var: Silikon Vadisi girişimcilerinin yüzde 50’sini yabancılar oluşturuyor. ABD’de şirket kurmak çok kolay, dolayısıyla bilimadamları ABD’ye gelmeyi tercih ediyorlar. 
- Savaşlar yine olacak. Ama bugünkü kadar kolay olmayacak; çünkü çocuklar internet sayesinde tüm dünyaya bağlandılar. Kapı komşusunu tanımazken, kilometrelerce uzaklarda arkadaşları var.
- Apollo, güneşten aldığı sonsuz güce sahipti. Zeus, şekil değiştirebilirdi. Venüs, mükemmel bir vücuda sahipti. Tanrılar, zihin gücüyle nesneleri hareket ettirebilirlerdi. Torunlarımız da tüm bunları yapabilecek. > Bazen kültür ve ideolojiler, bilimin gelişimine engel olabiliyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...