Prof.
Kaku, “Bugün nasıl elektrik her yerdeyse, gelecekte de akıl her yerde olacak.
Eğer genetik onarım mekanizmalarını kullanırsak, eskiyen hücreleri tamir
edebiliriz” diyor.
“Bundan 100 sene öncesini düşünün. Büyük
büyükbabalarımızın ortalama yaşam süresi 49 yıldı. Onlar için en uzun mesafeli
iletişim yolu, balkondan bağırmaktı. Atlı arabalarla yolculuk yaparlardı. Eğer
bu insanlar bugün bizi cep telefonları ile konuşurken, Facebook’ta yazışırken
veya uçağa binerken görseler, büyücü olduğumuzu düşünürlerdi.” Bu sözler,
dünyaca ünlü ABD’li fizikçi ve fütürist Prof. Michio Kaku’ya ait. Princeton
İleri Araştırmalar Enstitüsü ziyaretçi profesörü ve Amerikan Fizik Topluluğu
Kurulu üyesi Prof. Dr. Michio Kaku, geçtiğimiz günlerde Koç Üniversitesi’nde
düzenlenen “Bilim 21. Yüzyılı Nasıl Değişitirecek” başlıklı konferans için
İstanbul’daydı. ABD’ye göç etmiş
Japon bir aileden gelen Kaku’nun rol modeli, Albert Einstein olmuş. “Bilim bizi
özgür kılar” diyen Kaku, ekonomik refahın iki temel unsurunun bilim ve eğitim
olduğunu söylüyor. Prof. Kaku, dünyanın önde gelen 300 bilim adamı ile
konuşmuş. Tüm bu bilgilere, kendi fizik deneyimini de ekleyip, 2100 yılı için
bir vizyon oluşturmuş. Bu vizyona göre, zaman içinde yolculuk, hafıza kaydı;
beynin yedeklenmesi; rüya paylaşımı teorik olarak mümkün. Hatta sonsuz yaşam
bile, fizik kurallarına aykırı değil.
TÜRKİYE ÖN PLANDA OLACAK
Prof.
Kaku, Türkiye gibi ülkelerin, yarının şekillenmesinde ön planda olacağını
söylüyor. Gelişmiş ülkelerde, altyapıdan teknolojiye bir çok alanda eski
sistemlerin mevcut olduğunu söyleyen Prof. Kaku, gelişen ülkelerde ise tüm
sistemin yeni ve dijital olduğuna dikkat çekiyor. Kaku, şu yorumları yapıyor:
“Türkiye herşeyi ileri teknoloji ile inşaa ediyor. Batı ülkelerinin gelişimi
nesiller sürdü. Oysa Çin, tek bir nesilde gelişimini gerçekleştirdi. İnternet
sayesinde, teknoloji transferi hızlı bir şekilde gerçekleşebiliyor. Bu da,
gelişen ekonomilere, öne geçmek için inanılmaz zaman kazandırıyor. Türkiye’nin
bir diğer gücü de teknolojiyi iyi kullanan genç nüfusa sahip olması.”
ELEKTRİK GİBİ HERDE YER AKIL OLACAK
“2100
yılının en önemli gelişmesi, her zaman her yerde olabilme özelliği olacak. Bugün
nasıl elektrik her yerdeyse, gelecekte de akıl her yerde olacak. Bugün
duvarlarda, zeminde, tavanda elektrik var. Gelecekte, akıl etrafımızda
gördüğümüz her bir nesnede olacak. Nesneler akıllı olacak. Zaten bugün birçoğu
bu durumda. Çocuklarımıza, sadece konuşarak veya düşünerek, nesneleri nasıl
harekete geçirebileceklerini öğreteceğiz. Çocuklarımız herşeyin canlı olduğuna
inanacak.”
TRAFİK KAZASI KAVRAMI HAYATIMIZDAN ÇIKACAK
“Sabah
uyandığımızda, kontakt lenslerimizi takıp, dünyada neler olup bittiğini öğrenebileceğiz.
Sinemadan, habere, sanal gerçeklikten, karşınızda duran insanın biyografisine
kadar, ihtiyacımız olan her türlü bilgi, internete bağlı olan bu lenslerde
mevcut olacak. Örneğin biri sizinle Çince konuşurken, kontakt lensleriniz bunu
sizin anladığınız dile çevirecek. Sadece düşünerek, otomobilinizi
çağıracaksınız. Otomobil gitmek istediğiniz yere, kendi kendine gidecek. Kendi
kendine hareket edebilecek araçlarla trafiğin tıkanması ve trafik kazası gibi
kavramlar da hayatımızdan tamamen çıkacak.”
ORGAN YETMEZLİĞİ YAŞANMAYACAK
“Tıp
dünyası son derece hızlı bir şekilde gelişiyor. Tıbbın doğası hayat
kurtarmaktan çok, mükemmelliyetçiliğe kayacak. Biz kendi gen yapımızı yeniden
düzenleyebileceğiz. Her birey kendine ait genetik kodunu barındıran CD’ye, çok
uygun bir ücret karşılığında erişebilecek. Molekül büyüklüğündeki
nano-parçacıklar kanserli hücreleri saptayarak yok edebilecek. Kök hücre
alanındaki gelişmeler sayesinde her organ yeniden üretilecek; organ yetmezliği
yaşanmayacak. Örneğin tuvaletinizdeki bilgisayar gücü, günümüz üniversite
hastanelerinin bilgisayar gücünden daha fazla olacak. Tuvaletinizde bir “DNA
çipi” olacak. Bu çip, tüm enzimleri, proteinleri ve genleri analiz edecek. Bu
sayede, tümör gelişmeden önce kanserle mücadele edebileceğiz. Diğer
hastalıkları da erken dönemde teşhis edebileceğiz.”“
ROBOTLARIN YAPAMADIĞI MESLEKLER REVAÇTA OLACAK
“İleri
teknoloji çağından sonra önümüzdeki dönemde devrimsel buluşlar telekomünikasyon
ve bilgisayar teknolojileri, biyoteknoloji, yapay zeka, nanoteknoloji ve
kuantum alanlarında olacak. Gündelik hayatımıza robo-avukat, roboprofesör,
robo-doktor kavramları girecek. Ama hala gerçek anlamda düşünebilen robotlardan
bahsetmek için çok erken. Dolayısıyla robotlar tarafından gerçekleştirilemeyecek
meslekler çok daha revaçta olacak.”
MEDENİYETLERİ, ENERJİ KULLANIMI BELİRLER
“Biz
fizikçiler medeniyetleri enerji kullanımı doğrultusunda sıralarız. 1. Tip
gezegensel medeniyet, dünya üzerindeki kullanılabilir tüm enerjiyi kullanır.
100 yıl içinde, 1. tip medeniyet olacağız. Henüz yolumuz var. Hava durumunu
kontrol edebileceğiz. Depremleri, volkanları kontrol edebileceğiz. Dünyaya ait
olan herşeyi kontrol edebileceğiz. 2. tip, Yıldızsal medeniyet. Star Trek gibi,
yıldızları kontrol edebileceğiz. Üçüncü tip ise, tüm galaksiyi kontrol
edebileceğimiz bir medeniyet. Biz şu an geçiş dönemindeyiz. Enerjimizi hala ölü
bitkilerden, petrol ve kömürden sağlıyoruz. Gezegene ait iki dil olacak. Bunlar
İngilizce ve Mandarin. Örneğin futbol, bir gezegen sporu. Avrupa Birliği, eğer
ayaklarını yere sağlam basmayı başarırsa, gezegen ekonomisinin başlangıcı.”
HATALAR YÜZÜNDEN ÖLÜYORUZ
“Sonsuz
yaşam fizik kurallarına aykırı değil. Sonuçta, tek bir nedenden dolayı
ölüyoruz: “Hata”. Ne kadar uzun yaşarsak, vücutlarımız genleri okurken o kadar
çok hata yapıyor. Yani hücrelerimiz tembelleşiyor. Vucüt, çalışması gerektiği
gibi çalışmadığından, cildimiz yaşlanıyor. Organlar işlevini kaybediyor ve
ölüyoruz. Tüm bu hataları düzelten genleri biliyoruz. Eğer genetik onarım mekanizmalarını
kullanırsak, eskiyen hücreleri tamir ederiz ve onlar da çalışmaya devam
ederler. Böylece prensipte, ölümsüzlüğe ulaşmış oluruz. Şu anda kök hücreden
organ elde edilebiliyor.”
Hepimiz bilim insanı doğarız, okula başlayınca bu yok olur
Hepimiz bilim insanı doğarız, okula başlayınca bu yok olur
- Hepimiz
bilim insanı olarak doğarız. Neden güneş var? Neden buradayız? gibi sorular
sorar, herşeyi merak ederiz. Taa ki okula başlayana kadar.
- Sanayi
devrimlerinin temelinde bilimin icatları vardır. Buharlı makina, elektrik gibi.
Ekonomik refahın iki anahtarı var: Eğitim ve bilim.
- Beyin,
bilgisayar değildir. Programlardan oluşmaz. Beyin sürekli öğrenen bir
makinedir. Oysa bir laptop, öğrenemez.
- Teknolojik
gelişmelerin en büyük kazananı demokrasi oldu. En büyük kaybedeni ise
diktatörlük.
- ABD
eğitim sistemi, dünyanın en kötü eğitim sistemlerinden birisi. Oysa ABD,
inovasyonda dünya birincisi. Silikon Vadisi ABD’de. Tüm bunların tek açıklaması
var: Silikon Vadisi girişimcilerinin yüzde 50’sini yabancılar oluşturuyor.
ABD’de şirket kurmak çok kolay, dolayısıyla bilimadamları ABD’ye gelmeyi tercih
ediyorlar.
- Savaşlar
yine olacak. Ama bugünkü kadar kolay olmayacak; çünkü çocuklar internet
sayesinde tüm dünyaya bağlandılar. Kapı komşusunu tanımazken, kilometrelerce
uzaklarda arkadaşları var.
- Apollo,
güneşten aldığı sonsuz güce sahipti. Zeus, şekil değiştirebilirdi. Venüs,
mükemmel bir vücuda sahipti. Tanrılar, zihin gücüyle nesneleri hareket
ettirebilirlerdi. Torunlarımız da tüm bunları yapabilecek. > Bazen kültür ve
ideolojiler, bilimin gelişimine engel olabiliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder